HAKSIZ CEZA YETMEZMİŞ GİBİ: “MÜKERRER CEZA”

Hayır, fikir değiştirmedik. KIRMIZI BARET olarak hâlâ uzmanların haksız yere suçlandığını, idari denetim ve yaptırımlar yerine haksız yere hapis cezasıyla yargılandığını ve bu yaşadıklarımızın hem hukuken, hem de vicdanen yanlış olduğunu düşünüyoruz. Nedenlerini de her fırsatta ve her mecrada dile getirmeye devam ediyoruz. Ama burada, yaşadığımız mağduriyetler yetmezmiş gibi bize layık görülen bir diğer haksızlıktan söz edeceğiz: “Mükerrer Ceza”

Yönetmelikte (İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik) daha önce olmayan ve 30 Nisan 2015’te eklenen ifade aynen şöyle: “Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali yargı kararı ile kesinleşen iş güvenliği uzmanının belgesi altı ay süreyle askıya alınır.”

Her şeyden önce, bu madde temel bir ilkeyle çelişiyor: “Aynı suç (!) için birden fazla ceza verilemez.” Ortada bir suç varsa, yargı olayı değerlendirir ve suçun karşılığı ne ise o cezayı verir. Bundan sonra başka kurumlar ayrıca kendi cezalarını da vermeye kalkarsa suç ve ceza dengesi bozulmuş olur ve orada hukuktan ve adaletten söz edilemez.

Bunu bir tarafa koyup devam edelim. Burada her olayda aynı yaptırım öngörülmüş ve bu da başlı başına bir adaletsizlik. Yani ölümlü kaza da olsa aynı, çalışanın serçe parmağının üst boğumu da kopsa aynı, çalışan meslek hastalığına yakalanıp yıllar sonra dava da açmış olsa aynı ceza: Belgenin altı ay askıya alınması

Öte yandan ihmal ve kusur oranıyla da hiç ilgilenmiyorlar. %90 kusurlu bulunsa da aynı, %10 kusurlu olsa da aynı.

Bu arada, belgenin altı ay boyunca askıya alınması öylesine orantısız bir uygulama ki, çoğu zaman yargının verdiği cezadan bile daha yıkıcı sonuçları olabilir. Mevcut işinizi kaybettiğiniz gibi, altı ay boyunca başka bir yerde de mesleğinizi yapamayacağınızı düşünün. Üstelik yargılama henüz bitmiş, muhtemelen hâlâ avukata borcunuz, belki paraya çevrilen ceza taksitleriniz, belki de buna ilave olarak hükmedilmiş olan tazminat cezası ödemeleriniz var. Empati yapabildiniz mi?

Aranızda “Ne var bunda? İhmali varsa cezalandırılsın.” şeklinde düşünenler varsa muhtemelen polis, savcı, bilirkişi, hakim dörtgeninde neler yaşandığından, illiyet bağı olmadığı halde verilen kusurlardan, kaza esnasında görevli olmayan uzmanların bile ceza alabildiğinden, bilgisizlikten, empati yoksunluğundan, önyargılardan pek haberleri yoktur. Bunlara daha sonra zaten tekrar tekrar değineceğiz.

Son olarak bize bu haksızlığı layık gören herkese bir sözümüz olacak. “Altı ay da kesmediyse, bir de falakaya yatırmak ister misiniz?”

Kırmızı Baret

06.08.2018